Hortoğlu çifti çıktıkları bu yolculuklarında; insan hayatına güvenilir, sağlıklı gıdayı mümkün olduğunca sunmayı, bunu yaparken, sürdürülebilirlik ve yerinde kalkınmayı desteklemeyi;  ihtiyaçlardan da yola çıkarak, sağlıklı ve güvenilir gıda arayan tüketiciler ile bu talebi karşılama yeterliliği olan ürünleri buluşturmayı hedefliyor. 

Hortoğlu'lar emeklilik sonrası yolculuğun ara duraklarından biri olan "Zeytin ve Zeytin Teknolojileri Bölümü"nde ikinci üniversite eğitimlerini gerçekleştirip; "Sepetlerimize zeytin, zeytinyağı, sabun, bolca da zeytin sevdasını ekledikten sonra, dostlarımızla buluştuk." diyorlar. 

Yağa Sabuna Dokunduk

Serpil ve Oktay Hortoğlu olarak zeytin yolunda başladığımız bu serüvende ; Bir yandan ülkemiz insanını, kaliteli ve mümkün olduğunca ulaşılabilir rakamlarla sofralık zeytin, zeytinyağı, zeytinyağı sabunu ve diğer zeytin ürünleri ile buluşturmak; bunu yaparken, sürdürülebilirlik ve yerinde kalkınmayı desteklemek; bir yandan da geleneksel bilgi birikimine sahip çıkıp, bunu bilimsel verilerle harmanlamak; dünya standartlarını yakalayıp, ürüne katma değer katabilmek; dünyada Türk zeytin ve zeytinyağının marka değerini arttırmak; aranır ve tanınır olmasına katkıda bulunmak yolunda bir yolculuk.

  
Hortoğlu çifti zaman yolculuklarını şöyle özetliyor; "Çiftçi Kökenli Bir Aileyiz Birimiz bankada 23 sene bilgisayar programcısı olarak; diğerimiz uzun yıllar mali müşavir olarak çalıştık. Ekmeğimizi mesleklerimizden kazansak da, hep tarımla uğraşma ve yaptığımız işe değer katma hedefi ile yaşadık. Yıllar içinde bu hedef doğrultusunda bilgi, beceri ve deneyimler kazandık. Organik tarım, kent bahçeleri, zeytin tarımı, zeytinyağı farkındalık, sabun yapımı eğitimleri, permakültür, sürdürülebilir yaşam, ekolojik yaşam başlıkları altında, bilimsel kaynaklar yardımıyla bilgi birikimimizi arttırmaya çalıştık.

  
Bir yandan da Ikinci üniversite olarak Tarım bölümünü bitirdik. Mesleklerimizin gerekleri ve çocuğumuzun eğitim öncelikleri nedeniyle projemizi ancak emeklilik sonrası gerçekleştirebildik. Büyük şehirde yaşama gereklilikleri bizim için ortadan kalkınca hikayemizi, bundan 12-13 yıl önce bir zeytinlik alarak şekillendirdik. Emekliliğimiz sonrası Ayvalık’a yerleştik. Yolculuğumuzun ara duraklarından birine, Balıkesir Üniversitesi Edremit Meslek Yüksek Okulu Zeytin Teknolojileri Bölümünde yeni bir üniversite eğitimini ekledik. Bu yıl okulumuzun ikinci senesine devam ederken, yine her ikimiz de Altınoluk Meslek Yüksek Okulu Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümü’nden kabul alarak, hem zeytin hem de Tıbbi/ Aromatik Bitkiler alanlarında çift anadal yapma hakkı kazandık. Her iki bölümün de ikinci sınıf öğrencisiyiz. Her iki bölümdeki tüm dersler bizim için hazine değerinde."

Emekliliğimizin tadını çıkarıp bir köşede kahvemizi içmek varken, neden bu kadar zorlu bir yolu seçtik?

  
"Asırlar boyu kozmetik, ilaç, aydınlatma, besin maddesi olarak kullanılan; üstüne en eski koruma kanunlarının yazıldığı; zamanında bir ayak boyundan fazla budamanın ölüm cezası ile cezalandırıldığı, her bir tanesinin altın değerinde olduğu, anavatanı topraklarımız olan zeytinin önemi tekrar hatırlansın diye. Topraklarımızda zeytin ve zeytinyağı tüketimi artsın diye.

  
Zeytinyağı ile aynı coğrafyayı paylaşan, buna rağmen zeytin ve zeytinyağına ulaşamayan insanlarımızın sofralarına zeytin ve zeytinyağı; hem de hilesizi girsin diye. Bu topraklarda bu besin; aynı ekmek gibi, tarhana gibi sofraların vazgeçilmezi olabilsin diye. Önce kendi insanımız bundan yararlansın, sonra ederiyle yurtdışında layık olduğu koşullarda ve Türk zeytinyağı markası olarak yer alabilsin diye. Zeytin ve zeytinyağı, zengin fakir her sofraya girebilsin diye. Yaş aldık ama enerjimiz, zeytine sevdamız aynı zeytin ağacı gibi uzun soluklu. Enerjimizi bu ölmez ağaçtan ve onun yolundan, bu topraklarda zeytin ile ilgili gelecek hedeflerimizden alıyoruz." 

Siz, biz ve ürünlerimiz, yollarımızın kesiştiği her yerde birlikte olmak dileğiyle