Geleneksel tarifleri ve yöresel mutfakları ara vermeden yerinde inceleme yaparak okuyucularıyla buluşturan derginin içeriklerinin hazırlanması için 21 yılda 650’den fazla bölge ziyaret edildi, 310 sofra kuruldu, 21.000 kare fotoğraf çekildi. Dergi, ayrıca Karacadağ pirinci gibi yalnızca yetiştiği bölgede bilinen birçok ürünün tüm ülkede tanınmasını ve sevilerek tüketilmesini sağlayan öncü projeleriyle de ekonomiye ciddi katkılarda bulundu. 

30 yıldır Türk mutfağına sahip çıkarak, Türk mutfak kültürünün gerçek potansiyelini ortaya çıkarmak ve Türk şeflerinin gelişimine katkıda bulunarak dünyada hak ettikleri yere gelmelerini sağlamak için çalışmalarını sürdüren Metro Türkiye, kültür yayınlarıyla da gastronomiyi çok yönlü ele alarak zengin içerikler sunuyor.

Türk mutfak kültürünü ulusal ve uluslararası zeminde tanıtmak üzere kurulan Metro Kültür Yayınları tarafından 2000 yılından bu yana “Türkiye’nin Yemek Kültürü Dergisi” sloganıyla yayınlanan ülkemizin ilk yemek kültürü dergisi Metro Gastro, 100. sayısında 100 tarifle okuyucuları ile buluştu. Dergide yer alan bu tarifler Metro Gastro dergisinin önceki 99 sayısında ve yine Metro Kültür Yayınları’nın mutfak kültürü konusunda hazırladığı beş kitapta yer alan Türkiye’nin dört bir yanından yürekten şefin yüzlerce yöresel ve geleneksel tarifi arasından seçildi. Metro Gastro dergisi için bugüne kadar 650’den fazla bölge ziyaret edildi, bu seyahatler için 172 bin km yol kat edildi, bu yolun 1.200 km’si yüründü. Fotoğraf çekimleri için 310 sofra kurulurken, Türk mutfağı hakkında yaklaşık 5 bin kişiden alınan bilgiler okuyucularla paylaşıldı ve 21.000 kare fotoğraf çekildi. 

Zengin içerikleri ve farklı bakış açısıyla 2008 yılında alanının en prestijli ödül töreni Gourmand Cookbook Awards’ta dünya ikinciliğine layık görülen dergi, topraklarımızdan sofralarımıza gelen ürünleri, mutfağımıza çeşitlilik katan yöreleri ve kültürel geçişleri zengin içerikler ile sunuyor. Tarih, sosyoloji, antropoloji ve ekonomi gibi çeşitli disiplinlerin mutfak kültürüne ve gastronomiye etkisini inceleyen dergide aynı zamanda Gastronometro şeflerinin özel tarifleri de yer alıyor. 

“Türk mutfağı demek geçmiştir, bugündür, yarındır”

Metro Türkiye Pazarlama, Marka Yönetimi ve İletişim Grup Müdürü Seçil Demiralp, derginin 100. sayısı için şu değerlendirmede bulundu: “Gastronomiyi bir ülkeye ekonomik kalkınma sağlayabilecek, turistik değer yaratabilecek, tarımdan turizme, eğitimden kültüre pek çok alanı tümüyle dönüştürebilecek bir değer olarak görüyoruz. Türk mutfağının, barındırdığı çeşitlilikle tüm bu alanlara etki edecek güce sahip olduğuna inanıyoruz. Metro Kültür Yayınları ile Türk mutfak kültürünü evrensel ve çok katmanlı bir şekilde ele alarak kamuoyuna tanıtmayı hedefliyor, sahip olduğumuz değerlerin engin potansiyelini toplumun her parçasının fark etmesini sağlamak istiyoruz. Bizim için Türk mutfağı, Türkiye’de her mutfakta pişen yemeklerin toplamıdır. Türk mutfağı demek geçmiştir, bugündür, yarındır. Metro Gastro dergimizi de Türk mutfağına gönül veren herkesin sesi olarak sadece profesyonel şeflere değil aynı zamanda bu mutfağın değerleriyle gurur duyan, eşsiz ve zengin kültürüne sahip çıkan tüm yürekten şeflere adıyoruz. ” 

“100. sayıda okurlarımızı Türk mutfağında unutulmaya yüz tutan ama uygulanabilir tarifler bekliyor”

Metro Gastro Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Nilhan Aras derginin 100. sayısına ilişkin görüşlerini şu şekilde paylaştı: “Metro Gastro dergisi olarak başta Türkiye mutfak kültürü olmak üzere mutfağa dair her ne varsa onu öğrenmeyi, anlatmayı, üzerine düşünmeyi, tartışmayı ve okuyucularımızı da bu sürece dahil ederek birlikte zenginleşmeyi amaçladık. Bu sayımızda daha önceki 99 sayıda yer alan, Türkiye’nin mutfak mozaiğine kendi mutfağından katkı sağlayanların yöresel ve geleneksel tariflerine yer verdik. Özellikle kaybolmuş ya da bugün yapılmayan ama hala uygulanabilir yemekleri seçerek tarım ve hayvancılığa, kültürel geçişlere, üretim emeğine, kadın gücüne, sosyal yapıya ve benzeri daha pek çok parametreye referans veren bir liste çıkarmayı hedefledik. Bugüne ulaşmamızda ilk günden bu yana dergimizin üretiminde ve yayımlanmasında bilfiil emek veren paydaşlarımıza ve bize inanan, fikirleriyle bize güç veren bizi hep destekleyip bir sonraki sayımızı bekleyen değerli okurlarımıza teşekkür ediyoruz. Yaklaşık 21 yıldır sahadayız, uzun yıllar daha birlikte olmayı umut ediyoruz. ” dedi.